asıl aşk şimdi başladı
alnıma bir çizgi daha düştü
kavga derinliğinde
aşk serinliği kılıç yarası
gittin de yanaklarımda leblerinin sıcaklığı
ellerimde ellerinin gölgesi kaldı
gözünde muştum
gamzemde gülücüğün kaldı
üzerimdeki aşk kanadının
dört mevsimi yedi iklimiydin
gittin de kadirşinas dillerim sende
lâl ü mercan suskunluğun bende kaldı
bir buluttan ağdın
yağmurdun
nehirlere katıldın
-yolculuk hangi ummana- soramadım
ben yorgun nehirlerin çakılı-kumuydum
ay’ın peşi sıra yıldız yürürdü
benim yıldızım yoktu mehtapta
gittin de gözlerimde gözünün dili
ruhumda ruhunun izi kaldı
kelebeğin
benden daha yiğit olduğunu gördüm
ateş dedi / yandı
eylülün sarı yapraklarında yeşeren aşkın
newroz ateşlerinde
halaylar çekmesini düşledim
ateşimin alazı sende
eylülünün soğuk külü bende kaldı
bir düş gibi girdin koynuma
benden aşk ülkemi çaldın
şimdi hangi şiirimde
hangi yazımda yoksun ki
her ânımda
her yanımda
her düşümde varsın da
lâkin alınyazımda yoksun
gittin de ipeksi yüreğim sende
çılgın demlerin bende kaldı
neyleyim ki
kaderime sayıp dilime perçin
ayağıma pranga vurdum
benim sıcak renklerim sende
senin soğuk renklerin tuvalimde
renklerim sende kaldı
asıl aşk şimdi başladı
abdurrahman adıyan
30 nisan 2005 / gece:01