RSS

Erken Rezervasyon

17 May

                               bilinmezliğiyle bildiğim bilinmeze…

kadın ironiyi seviyor, adam incinmeyi
her şeyi ucuza harcıyor kelebek ömürlü zaman
adam kadının gülüşünü üflüyor mumdan kalbinin ateşine
gamzesinin izi hala duruyor gözbebeklerinde

simsiyah bir rüzgâr geçiyor içindeki boşluktan
adam acı dumanı içine gömüyor
çocuksu bir alınganlık okşuyor yanağını
kirpiklerine misafir sitemkâr bir yağmur başlıyor
belleğini saklamak istiyor kadın
susuyor gözleri / sözleri düş’e koyuluyor
fark etmiyor adamı
fark etmeye bile çalışmıyor adamın ıslandığını

adam çoğul halini yaşıyor yalnızlığın
varlığı içinden payına düşen yokluğunu alıyor kadının
dilinde viraneye dönmüş bir hikaye sayıklıyor
düpedüz ahmaklık ve lüzumsuz üzüntülerle dolu
damlalarla boyuyor umudu / bebeğini doyurur gibi
dik bakışlarını öfkesinin üzerine deviriyor kadın
mavi değil, gri değil, siyah değil
sönmüş bir şehir gibi karanlık

kadın baharsız bir tomurcuk
cehennem içinde cennet arıyor adam
yağıyor da yağıyor yağmur / inceden
diz çöküyor yağmura toprağın çatlamış bedeni
diş ağrısı gibi zonkluyor, çekiliyor, af diliyor
ne ay güneş’i özlüyor, ne güneş ay’ı geri istiyor
araya bulutlar giriyor
yüzler paramparça, diller alev saçıyor
olduğu yerde kırılıyor aynalar

görmüyor kimse aralığın kapandığını
mevsimler bile inanmıyor artık yağmurlara
adam halâ şiirdeki gökkuşağında bekliyor kadının dönmesini
kadınsa artık şiirlerde ıslanmayacak kadar gerçekçi

toy bir rezilden öğrendiği edebi kucaklıyor adam
boynu bükük bakıyor kudreti / buğudaki can’a
bıçak keskin, gözler bıçak, ölüm kesin
ve hepsi kadının adında birleşiyor

ölüyor kelamlar menzilinden habersiz / kadın aşk’a namahrem
hâlden anlamayanlarla geçiyor her güz ve her yüz halsiz
elleri telaşlı; iş arıyor, anıları ateşe veriyor, tütün sarıyor
öyle ölümsüz ki kadının elleri, her dokunduğu adam diriliyor

kalbine batan kahırlı bir kıymık gibi yaşıyor içinde kadının gözleri
çürüyen ruhunu kemiren çıyanlar ve beynini yiyen iblisler doğuyor kadının yokluğundan
kadının sessizliği nefretini savuruyor adama
kadının kalbine bağladığı ümidi kesiyor artık adam
erken rezervasyon yaptırıyor kimsesizliğin yurduna

fulya/aralık2012

Fulya Codal
 
Yorum yapın

Yazan: 17 Mayıs 2013 in Türk Şiiri, Şiir

 

Etiketler:

Yorumlar kapalı.