aşkla tanımlar kişi kendini
ipini çeker sonra darağacında
mezarında kükrer yeniden
kül kalıntıları sorgular tinden
ateş kuşu
şiir tanrısı ve
magmada son bulur serüven
harf aldatmaz bir tek!
yontar sesini çığlığın bilirim
ışıltısını saklar sözün hamurunda çünkü dil
kristal nidalarda
kesif bir hüzün kuşanır narin kırılmalar
bıçak ezgilerde nihayetlenir çıkmaz sokaklar
yorgun sahafların
gürgen kokulu eskimiş raflarında veya
aşka yarılır sözün mücerret tohumu
geç kalmış bir bahar gecesinde
zifir gibi!
iblisini karşılar insan
bir yüz düşer ansızın yüzüne
çehresinde yırtılır beklenen tan
o an ki ışık yüklüdür
ve yaşam
aşktan anlamlanan!