RSS

Kış Şiiri

15 Kas

Selamına cevap vermiyor kimse
Başlar öne eğilmiş,
Cevap vermek ve görmek için dostları
Kaldırmıyor başını.
Hiç kimse.

Bakışlar ayak uçlarında görmüyor başka yeri
Ki yol karanlık ve kaygan
Ve eğer biri sevgi ile uzatsa elini
Zoraki koynundan çıkartarak uzatır
Zira, havada yakıcı bir soğuk var.

Nefes göğüs boşluğundan gelerek bulut olur karanlıkta
Ve bir duvar gibi durur gözlerinin önünde
İşte budur nefes! bundan başka nesi var gözün
Dostların uzak yakın gözlerinden başka?

Ey benim civanmert mesihim!
Ey kırışık gömleğiyle yaşlı Mesih nefeslim!
Alçakça bir soğuk var havada… ahh….
Nefesin sıcak başın huzurla dolsun.

Selamımı sen al aç kapıyı !
Benim ben bütün gecelerin konuğu
Bir çingene gibi kederli.
Benim ben o tekmelenmiş taş.
Benim yaratılışın alçak sövgüsü.
Ne Rumdanım ne kumdan, renksizlerin renksiziyim.
Gel aç kapıyı, aç, canım sıkkın.

Dostlar! Yoldaşlar! Yılların ve ayların misafiri kapının arkasında,
Bir dalga gibi titremekte.
Dolu yağmıyor, ölüm de yok.
Bir ses duyarsan eğer, soğuk ile dişlerin sohbetidir bunu bil.
Ben bu akşam geldim işte borçlarımı vermeye.
Ne diyorsun, Zamansız mı? Söktü şafak, oldu sabah.

Kandırıyor seni, gökteki bu kızıllık şafak kızıllığı değil!
Dostum! Bu soğuğun acısıdır.
Bu kış soğuğundan kalan sellerin hatırası.
Gökyüzünün dar meydanının kandilidir bu
Yanmakta veya sönmüş,
Koyu karanlığın ölümle kaplı tabutuna gizlenmiş.

Selamını almayacak kimse
Hava sıkkın, kapılar kapalı
Başlar omuzlarda
Eller gizlenmiş
Nefesler bulut, gönüller yorgun ve kederli
Billurlaşmış ağaç iskeletleri
Toprak ölmüş
Gökyüzü kısa
Güneş ve ay toza toprağa bulanmış
İşte kış.

Mehdi Ahavan Salis
Çeviren: Turgay Şafak

 

Etiketler:

Yorum bırakın