Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni
*
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
*
Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.
*
Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni…
*
canımla besliyorum şu
hüznün kuşlarını
*
*
adam hüzünlü
hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü
kadın güzel
*
Evet, gün geliyor bıkıyorum senden
*
Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
*
Her şey seni bekliyor her şey gelmeni
İçeri girmeni
Senin elinin değmesini
Gözünün dokunmasını
*
Bak bende yalan yok vallahi billahi
Sen o kadar güzelsin ki artık o kadar olur
*
Üç kulaç öteden İstanbul gidiyordu
Uzanmış seni usulca öpmüştüm
*
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.
*
Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir…
*
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
*
Ama kadınlar, Tanrım,
Gelecek sefer
Dünyaya
Kadın olarak gelirsem,
Eşcinsel olurum.
*
Iki çay söylemiştik orda, biri açık,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
*
Bakarsın dün en güvendiğin kişi
Karşı tarafın şahidi olmuş
Ölümden de korkusundan da
*
İçkievinden çıkınca
Camdan
demin oturduğum yere
baktım.
*
*
Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
*
Adam yıldızlara basa basa yürüdü
Çünkü biraz önce
yağmur yağmıştı.
*
beni öp, sonra doğur beni.
*
Biliyorsun ben hangi şehirdeysem
*
Ey şiir arayıcısı ey esrik kişi
Şu son dönemecini de aşınca gecenin
Doğacak gün artık gündüze ilişkin değil
Bu ağartı ancak yürekle karşılabilir
Bütün iş orda işte, ordan usturuplu geçmesini bil
*
Porsuk nehrinin geçtiği kadınlar
Hepsine yüzer kere rastladım en azdan
Bozkıra doğru seyrele seyrele yaşamak onlarda
Verdi mi adama her şeylerini verirler
Ben gördüm ne gördümse kadınlarda
Porsuk nehrinin geçtiği
*
Oydu bir bakışta tanıdım onu
Kuşlar bakımından uçarı
Çocuk tutumuyla beklenmedik
Uzatmış ay aydınlık karanlığıma
Nerden uzatmışsa tenha boynunu
*
Her şey biliyor her şey
Seni nice sevdiğimi?
Üstüne titrediğimi?
*
Şanssızım diyemem ben kendi payıma
Oluyor böyle şeyler ara sıra
Sözgelimi okul kitaplarına girmez
şiirim
Bütün çocuklar anlar da
*
Yalnız aşkı vardır aşkı olanın
Ve kaybetmek daha güç bulamamaktan
Sen yüzüne sürgün olduğum kadın
Kardeşim olan gözlerini unutamadım
Çocuğum olan alnını sevgilim olan ağzını
*
Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.
*
Yoksuluz gecelerimiz çok kısa
*
Ne zaman hürlüğün barışın sevginin aşkına
Sabaha kadar yandı durdu
*
*
Çocuktur. Babasınınkine benzer annesinin yüzü
Çünkü mutlu İstanbul kadını alır erkeğinin yüzünü
Çünkü daha dün dört tarafından çekiştirilmiş utancınla
*
Kimsenin ölümü,
Çinli şair Li Po‘nun ki kadar güzel olamaz.
*
Fazıl Hüsnü diyor ki,
ne diyor Fazıl Hüsnü?
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
*
Yıkıyor milletin ortasına
Tutku yükünü.
*
Şapkamla beraber oturuyordum,
Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı şehirde
Aklımda yalan yere fiiller
Yapayalnız, ben bana oturuyordum;
Bir köpek geldi, hayatıma girdi
*
Baktım bir şarkı almış gidiyor dudaklarımı
Gölgemi gördüm de yerde, seni hatırladım
Belinin ortası budur diyerek
*
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
*
dinle babanın eski bir resmi söylüyor
– gün gelir anılar da değiştirir sözcüklerini
*
Sevgili arkadaşım
Şimdi ben burdayım ya
Olmayabilirim az sonra
*
Boğulmak için ilk sevgili.
*
mutsuzlukla beslenir biri
biri ona dönüşür
ikisi de
düzeltilmez
gelişir
*
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
*
Ölüm geliyor aklıma birden ölüm
Bir ağacın gövdesine sarılıyorum.
*
Şimdiye dek düşünmediyseniz
Bakmayın içinde ne var,
Elinde tutmaya yarar.
*
Tuhaf şey bir günde değişiyor kişi.
Senden öncesi öyle uzak ki anıları bile değişiyor sanki
Geldin masaya oturdun ve hayatımı böldün bir milat gibi
*
Tek bir çicek anlayamayacak
*
Çekingenlikle koşulu beyaz usulcana
Gittiler gözleri aşka yaşamaya yangın
Gidip gelenler oldu gitti geldiler.
*
Sana vergi, atılacak her şeyi kolayca çıkarıp atmak
*
*
Ben boynumdaki ipe bir düğüm daha atıyordum
Seni artık hiç sevmediğim halde
*
Ben ne kadar öbür çiçekleri denesem
Seninki
gül oluyor aralarında
*
Güzin utanmak istiyor; ama nerede?
*
İnsan iki kişiyi sevebilir mi
*
Onunla aşkımız, o diyorum ona,
Bir kez söylenmiş ve istense de
Bir daha geri alınamaz
Kırıcı sözler gibiydi
*
Kısacası o yıllarda ben
Hayatım karışık çantam gibi
İki kişiyi birden severdim
*
Az şey değil seninle olmak düşünüyorum da
İçimde bir sevinç dallanıyor kaç kişi
Bir geyik kendini çiziyor karanlığa sonra kayboluyor
Karanlık maranlık ama iyi seçiliyor
*
Yanıbaşımızda
Bir su akardı eli serçeli,
Sepetler tıklım tıklım havlu, bez;
*
Herkes az buçuk sarhoş
Herkes bir şeyler söylüyor
Ama yalnız ikimizin sözcükleri
*
Bir ahırın içinde gezdirilmiş gül kokusu
*
Birbirinizi kucaklarken neye yarar
Kucaklamıyorsak eski, yeni sevgilileri
Diyorum çoğunca evli kadınlar
Bu yüzden ölü yıkayıcısıdırlar
*
Ne demiş uçurumda açan çiçek
Yurdumsun ey uçurum
*
Manzaraysa ayrılığa sıfır! İşte her şey hazır.
Acılarımla iki lafın belini kırdık.
Yokluğunda bir kuş sütü eksik.
Cemal Süreya

Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...