RSS

Son Buluşma

31 Mar
dede-kiz

Sanki son olduğu belliydi.. Uzun zaman sonra ilk kez gerçek bedeniyle karşı karşıyaydım. Tahmin ettiğim gibi yüz hatlarını unutmuştum.. Sadece o mükemmel ayrıntısız görünüşü aklımdaydı. Şapkası, her şeye rağmen hastalıksız gibi duran bedeni, insanın içini titreten gözleri ve güvende hissettiren elleri…

Hafızamda geriye doğru bakarsak; dedem hiçbir zaman kötü biri gibi kayıtlara geçmemiş. Hep iyi, sevecen, sıcak kanlı.. Karşılaştığımız anda da öyleydi gözümde… Benim bitanecik dedemdi. Odaya girdiğim an “Ayşe’n geldi hacı dede” dedi bir kadın. Sonra dedem ağır bedenini bana çevirip gözlerime bakarak “Ayşe’m” dedi. Ne diyerek karşılık verebilirdim ki? Karşımda ki bir yabancı gibiydi… Dede diyebildim gerisi gelmedi… Aslında ona söylemek istediğim o kadar çok şey vardı ki. Görüşmediğimiz 13 sene içinde anlatacak çok şeyim olmalıydı, ama olmadı.

Babam ellerine kapanıp “affet” dedi suçluymuşçasına.. O da cümlesini devam ettiremedi ellerine kapanıp ağladı! Bir baba ağlar mıydı ki? O gün uzun süren ayrılığın ilk ve son buluşmasıymış meğer. Bir daha yanına gidemedim. İstanbul’a döndükten 3-4 ay kadar sonra eve geldiğimde muhteşem bir sessizlik vardı. Her zaman ki deli dolu halimle salona dalıp “bu ne ölü evi gibi yaa” dedikten sonra annem “deden…” dedi. Anlamıştım! Evimiz ölü eviydi! Dedem ÖLMÜŞTÜ. Oysa ben daha ona doymamıştım. O saf kokusu bende bağımlılık yapmıştı ve benim o kokuyu tekrar içime çekmem gerekiyordu! Ölmüş olamazdı! O gün uyandığımda dedemin ölüm haberini alacağım aklıma gelmezdi… Ölümü ilk kez bu kadar yakınımda hissetmiştim. Fazla yakınımda! Her gün biraz daha alışmış olarak uyanıyorum yokluğuna. Ama hiçbir zaman tamamen alışmış olarak değil! Hala aklımda ve kalbimde… Seni çok özledim dede…

Ayşe’n

 

Etiketler: ,

Yorumlar kapalı.