RSS

Etiket arşivi: Francesco Petrarca

ŞİDDETLİ RÜZGÂRLAR GÖRÜYORUM SON YOLCULUĞUMDA

272
La vita fugge et non s’arresta un’ora

Yaşam kaçıyor ve durmuyor bir saat
ve Ölüm geliyor arkadan dev adımlarla;
ve şimdiki ve geçmiş şeyler
savaşıyor benimle, gelecek şeyler de,

anılar ve umut bir bu yanını eziyor
yüreğimin bir o yanını; öyle ki, aslında,
kendime merhamet duymasam,
artık kurtulurdum bu düşüncelerden.

Karşımda beliriveriyor en küçük tatlılık
elemli yüreğin duyduğu; ama öte yandan
şiddetli rüzgârlar görüyorum yolculuğumda,

fırtına görüyorum limanda ve artık yorgun
dümencim ve kopmuş direkler ve ipler
ve sönmüş bir zamanlar baktığım güzel ışıklar.

273
Che fai? che pensi? ché pur dietro guardi

Ne yapıyorsun? Ne düşünüyorsun? Niçin bakıyorsun
asla geri dönmeyecek zamana hâlâ?
Huzursuz ruh, niçin odun ekliyorsun
durmadan ateşe, içinde yandığın?

Yumuşak sözler ve tatlı bakışlar,
tek tek betimleyip resmettiğin,
alındı yeryüzünden; ve çok iyi biliyorsun,
burada aramak onları yersiz ve çok geç.

Ah, yenileme bizi öldüren şeyi;
ardına düşme artık aldatıcı, özlemli düşüncenin,
sağlam, kesin olanını izle, bizi iyi sona götürecek olan.

Cennet’i arayalım, hiçbir şey zevk vermiyorsa
burada bize; açıkça gördük çünkü güzelliğin,
ölü ya da diri, bizi yoksun bırakacağını huzurdan.

274
Datemi i pace, o duri miei pensieri!

Huzur verin bana, ey acımasız düşüncelerim!
Yetmiyor mu Aşk, Talih ve Ölüm’ün
kuşatması çevremi ve kapılarımı,
içimde başka düşman bulmaya gerek kalmadan?

Ve sen, kalbim, ne idiysen o musun hâlâ?
Yalnız bana sadakatsiz, barındırıp
acımasız hafiyeleri, ittifak ediyorsun düşmanlanımla, onca çevik ve hızlı.

Sende sergiliyor Aşk gizli iletilerini,
sende açığa vuruyor Talih her gösterişini,
ve Ölüm anısını o vuruşun,

benden kalanı yok edecek olan,
sende hatayı kuşanıyor huzursuz düşüncelerim:
bu yüzden, yalnız seni suçluyorum her derdim için.

275
Occhi miei, oscurato è ‘l nostro sole

Gözlerim, karardı güneşimiz,
daha doğrusu Cennet’e yükseldi ve orada parıldıyor,
orada göreceğiz onu yeniden, orada bekliyor bizi
ve belki acı çekiyor gecikmemizden.

Kulaklarım, melek sözleri yankılanıyor
bir yerde, daha iyi anlayan birinin var olduğu.
Ayaklarım, gücünüz erişmiyor
sizi hareket ettiren güzelin olduğu yere.

Öyleyse niçin savaşıyorsunuz benimle?
Nedeni ben değilim artık göremiyorsanız onu, duyamıyorsanız, bulamıyorsanız yeryüzünde.

Ölüm’ü suçlayın; daha doğrusu hamdedin O bağlayıp çözene ve bir anda açıp kapayana, ve ağlayıştan sonra kişiyi mutlu edebilene.

Francesco Petrarca
Çeviri: Kemal Atakay

 
 

Etiketler: ,

Sone CXL

Laura’da tatlılık ve acı bulur. Üzülür ama Aşk’ın başka bir meyve vermediğini bilir.

Bakarken dingin güneşine hayran hayran gözlerinin
bilirim, oradadır, benimkileri renkten renge sokanın,
ıslatanın, kopar yüreğimden yorgun ruhum uzaklaşır,
sığınmak ister koynuna, adına cennet dediği toprağının;

acı ve tatlılıkla dolu olduğunu görür bulunduğu yerin,
ve dünyadaki herşeyin bir örümcek ağına benzediğini,
yakınır bunun için kendi kendisinden ve Aşk’tan: Niçin
böylesine etkin mahmuzları var, niçin frenleri böylesine keskin.

Birbiriyle çelişkili, birbirinden kopmayacak bu iki uçtan ötürü
kalakalmıştır bazen sıcak mı sıcak, bazen buza dönmüş
beklentileriyle; bazen mahzun, bazen mutlu mu mutlu.

Ne ki, düşüncelerin çoğu hüzünlü, azı neşeli ve çoğu kez
pişmanlık içindedir bu yürekli girişiminden ötürü,
böylesi bir meyve ancak böylesi bir kökten doğarmış.

Francesco Petrarca
Çeviren; Necdet Adabağnecdet-adabag

 
Yorum yapın

Yazan: 18 Ağustos 2017 in Çeviri Şiirler, Şiir

 

Etiketler: ,

Sone CL

Laura’nın tatlı bakışı ve sözleri ona öldürürcesine işkence etmektedir ama onu ayakta tutanlar gene onlardır.

Tatlı bakışları eğer o kadının beni öldürüyorsa,
ve tatlı sözcükleri bilgece,
ve Aşk üzerimde öylesine etkiliyse,
bir tek sözcüğü ya da gülümsemesiyle,

yandım! N’olacak benim halim, ya benden ötürü
ya da kötü yazgımdan, uzaklaşırsa o kadın
acıma duygusundan, meydan okuyacaktır bana
o zaman ölümle, beni ona karşı savunmuşken?

Titriyorsam eğer ve buz kesmişse yüreğim,
yüzünün değiştiğini gördüğümdendir,
bu korkularımın kaynağı eski deneyimlerimdir.

Kadın tutarsızdır doğası gereği:
iyi bilirim, bu nedenle, kısa sürer
bir kadının yüreğindeki aşk ateşi.

Francesco Petrarcaah

 
Yorum yapın

Yazan: 18 Ağustos 2017 in Çeviri Şiirler, Şiir

 

Etiketler:

Sone CXLIR

Aşık olduğu yer ve zaman aklına geldiğinde gençleştiğini duyumsar.

Anımsadığımda o yer ve zamanı,
aklımı yitirmiştim o yer ve zamanda,
ve Aşk’ın attığı düğümü, bağlamıştı beni sımsıkıya,
öyle ki acılar tatlı ve ağlamak bir oyun gibi geliyordu bana.

Kükürt ve samandandır bedenim tümüyle, yüreğim bir kor ateş,
o içtenlikli sözcükler kulağımın dibinde, içimi yakan;
öyle ki keyif alır,
ve onunla yaşarım, bir başka şey umurumda değil.

O Güneş’tir yalnızca gözlerimde ışıldar;
titrek ışıklarıyla daha, ısıtır beni o günden bu yana,
akşamlarımda, tıpkı bir zamanlar olduğu gibi;

Ve beni aydınlatır ta uzaklardan ve beni yakar,
ve anılarım her zaman taze ve sağlam, işaret eder
bana sürekli o düğümün atıldığı yeri ve zamanı.

Francesco PetrarcaFrancesco-Petrarca

 
 

Etiketler:

Hazin Yalnızlık

Kırlardayım, yalnız ve düşünceli
Yürüyorum, yavaş, ölçülü, ağır
Kumlarda belki insan izi vardır,
Üstlerine basmadan yürümeli.

Kimseler bilmesin diye halimi
Kendim kendisini böyle savunur;
Dışımdan içimin hali okunur
İçim alev alev, içim besbelli.

İnsanlara karşı kapanıyorum;
Kıyılara, ormanlara, dağlara
Hayatımı gizli tutamıyorum.

Amor’un benimle, benim onunla
Döğüşmeden, çekişmeden sonunda
Gideceğim bir yol bulamıyorum.

Francesco Petrarca

 
 

Etiketler: