RSS

Etiket arşivi: Zeki Bulduk

Kendine yetişemeyenin sayıklamaları

adını bilmediğim bir şehirde öleceğim
hem de hayatımdan ömürler bölen ellerimle
uzun süre sancı çekenlere inat daha da uzatacağım sancımı
bir bakış fırlatacağım aynaya
tüm görüntülerimi kırıp
yerine bir kız çocuğu koyacağım
elbet acı sürdürülebilir bir şiir miktarınca
o gün isa çölden dönecek
ve musa asasını dizinde kırıp
eyyup konuşmadan yanımızda oturacak
başka dünyalar da vardı diyecek birden malcolm
ben senin zencinim ey hayat
sen benim her daim ırkçı tacizcimsin
kölelerinden olmadım diye yana yakıla geliyorsun trafiği alt üst ederek
Nuhun kredi limiti dolmuş karun borç veriyor kırk yaşıma karşılık
pencereden içeri bakmayalı yıllar oldu, diyor memik oğlan
zaten karlı kış geceleri de yok
ben ekranı kapatana kadar bahar geliyor
sobalar elim kadar üşüyor
hani bilmediğim bir şehirde
bilmediğim bir şekilde
birlikte öleceğim ellerim var ya
bir çingene kızın ölümü kimsenin canını sıkmaz
siyasi bir ölü gibi yatıyor kapımızda ayakkabılar
aman ayaklarını üşütme diyor İdris
birden hızır’a dönüp soruyorum:
sahi, sen o çocuğu neden öldürdün?
bak, diyor, bak, Musa’ya da dedim, tam burada kopar arkadaşlığımız
ve anlıyorum, sorular yolarkadaşlığının başlangıcıdır
sorular, yol arkadaşlığının bitişidir
sorular, diyor ödevlerini uykuya doğru yapamayan oğlum
ne çok soru soruyorsun baba?!
dilimde uzun bir yolculuğun izleri
gözümde yeşil renginin kokusu
birdenbire bir şehre varıyorum
ve hayatın üvey oğul ve kızlarını avm lerde görüyorum
her kent kendine mezar
her insan kendine gömülen bir diri
ve o sırada bir adam:
kendime yetişecek mecealim kalmadı; bir vasıl olsam kendime, tutup yakamdan, diyeceğim ki ona: bak yüzüme!

Zeki Bulduk

 
 

Etiketler:

dilsiz insan suyu çekilmiş kuyudur

bazen kelimeler seni terk eder.
cansızdır dokunduğun, diline düşen sözcükler.
o an anlarsın, kelimelerin mezarlığında dolaştığını.
insan, dersin, dipsiz bir kuyu…
birden fark edersin ki kuyudan çektiğin kovanın içinde su vardı.
kör kuyudur bazen insan.
çöle kesmiş dünyada kör bir kuyudur dilini kaybeden insan.

Zeki Bulduk

 
 

Etiketler:

bir dost dünyanın dibinde de olsa seni düştüğün kuyudan sesiyle çıkarabilirmiş

üşüyordum.

dahası bir kaza görmüştüm.

bir öğrencim yerde yatıyordu.

ayağı ezilmişti.

daha çok üşüdüm. yanımdaki arkadaşımın merhameti o çocuğun ayağını eminim daha çabuk iyileştirecek.

üşüyordum ve bankaya uğramak zorundaydım. sıcak günlerde bile bir bankanın içine girdim mi üşürdüm. işimi çabuk hallettim ve eve dönmek için araba beklemeye başladım. soğuktu ve durakta kazık gibi dikiliyordum. zaman zaman tanıdıklarım geçiyor iki üç kelimeyle selamlaşıyorduk.

araba gelmedi, soğuk iyice abandı üzerime. içim daha bir başka üşüyordu. içimdekiyle de konuşmuyordum o an. öyle ki iç ve dış hat seferleri iptal olmuş, havalimanının en ücra köşesinde dil bilmez bir yabancı gibiydim.

bir telefon geldi. garipti. zira ekranda ara, yazıyor ama ben aranıyordum.

yurtdışı araması…

telefonu açtım; çok tanıdık, çok uzak çok bildik bir şiveyle sesleniyordu…

soğuk bıçak gibi kesildi. içimdeki kulak kabarttı. dışımdakinin ağzı kulaklarına vardı.

tahhar diye bir şehirden, bir dost aramasıymış, alt tarafı!

yoo, dünyanın en soğuk ülkelerinden birinden aranıyordum. dünyanın en sıcak insanlarından biri arıyordu.

ve şarjım öyle azdı ki… gelemedim, dedim. olsun, dedi, martta… demişti ki jarş bitti. birden soğuklar başladı sanmayın! avucuma bir avuç ateş bıraktı dostum. bende onu kalbime, üşüyen yerlerime yasladım.

ve ses odur ki dünyanın bütün buzlarını eriten bir ılık nefes taşır içinde.

hamid abiyi siz de bir gün tanıyacaksınız. tahhar’a yolunuz düşerse, doktor hamid deyin, sizi klinik’e götürecekler ve gönlünüz, karnınız doyacak, dostlukla ihya olacaksınız.

yarım kalmış tüm işlerinizi tamamlayamayacaksınız belki ama iyi işler yaptığınıza inanacak ve üşümeyeceksiniz.

neymiş yeğen; bir dost dünyanın dibinde de olsa seni düştüğün kuyudan sesiyle çıkarabilirmiş. ki dost sesi dünyada az bulunan bir elementtir. bulunca da spagetti görmüş italyan gibi homini gırtlak tüketmemeliymiş.

şimdi, tahhar’da bıraktığım “yanımdaki adam” dan işmar almış gibi ısındım. bu soğuk elbet geçer, yeter ki kalbine hamid denli dostlar ses versin.

Zeki Bulduk
 
Yorum yapın

Yazan: 04 Ocak 2013 in Şiir Gibi

 

Etiketler: