kâkülünü gözlerinin
üzerine indiren çocuk
şubat, ne çok yaralamış
bakışlarını
üstelik böğürtlen çiziği dizlerin
yeni hikayelere varmadan
iğde çiçeğine derili
mevsimler vereceğim
sana.
okşanmamış saçlarına
akika
hadi gülümse durma…
saçlarını bir yandan
bir yana deviren çocuk
içeri gir
birazdan yağmurları başlar
bu şehrin…
üşürsün.
bilmem sen de yıldızları
sayar mısın
senin de mazin var mı
sende durup durup
ağlar mısın
kırmızı