RSS

Etiket arşivi: Aydın Şimşek

İçini İçime Döken Dil

– Ayşe için –

Kendini seyrediyor iç denizindeki ışıkla
Sevişe sevişe biten yaz, hazan ve yağmurlu günler
Çocukluk resimlerimizden akıp gidiyor
Kalbi birbirinden seken
Çılgın atların ve kırbaçların ucunda.

Seni ne çok seviyorum içini içime döken dil,
Benzeşen yüzlerin toplamı bir akşam
Deniz çoktan çekildi. Patikalarımızın bittiği yerde
Varsa yoksa kedi kokan tren düdükleri
Ellerin de görmüyor şimdi
Gözlerin öpüşmeyi unuttuğu için.

Alaturka bir ağız seçip gergin yüzüne
Aşkı tanımlıyor ayrılıklarından
Coşkusu maske, teni tuz, beyni işkence
Ne çok yalan yalan… yılan
Oysa bir ırmağı içiyorum gövdesinden gizli sözcÜklerle.
Kalbim son kez sınandı iç denizdeki ışıkla
Bu şehirde bir tek senin için kalabilirim.

Aydın Şimşek
 
Yorum yapın

Yazan: 21 Temmuz 2012 in Türk Şiiri, Şiir

 

Etiketler:

Gezi Adası

………….Ballim İçin Üç Lirik Şiir

1

İnsanın içinde büyümesi bir ceviz ağacının
nereye gidersen orada sürüyor kökleri
sakin huzurlu gökyüzüne doğru
bakıp dua ediyorsun gözleri için
kıvrılıp kalbine dolanan saçları
yağan susan yağmur ve toprak için
derisinden de ayrılıyor insan

Neden çoğalıyor ömrümüze
gidenlerin kalbi, neden
akıyoruz azaptan ötekine
Sürgün… ruhumuzun başka ruhta
İkiye bölünüp dönmesi pervanesine
kalan uğultu
büyük yalnızlık
sonra ağacın usaresi

Aydın Şimşek

 
Yorum yapın

Yazan: 21 Mayıs 2012 in Türk Şiiri, Şiir

 

Etiketler:

Aşk ve Akşam

Akşamı güneşleyen su,
aşk ve güvendir çatışıp durduğumuz…
durmadan bir iç çekiş bedenle ruh arasında
paslı çivilere asılmış kalabalıklardan
savaş alfabesidir dudakları upuzun
küçük kalpli adamlar.

Taş ve rutubet birbirini uyurken,
seni sevdiğim bütün yerlerde cam ve ateş
merhametim de yanıltıyor beni, aynı seslerden
binlerce bedende geziniyorum içimi
kendi teninde bir bıçakla oynaşıyor rüzgârım ve
kaba bir yağmurun elleri kalıyor içimdeki kasabada
taş toza dönüşüyor.

Aşk ve akşam eski bir fotoğrafta duruyor
aşk: kuma uzanmış yaralı deniz Kavafis’in gözlerinde
akşam: Dicle üzerinde gümüş bir kuş, Harran’dan
daha doğuya akan. Kanafganistan. Orada su soğur
güneş bütün kahrını içer denizin
sen orada buğday ben toprak olsam da
ancak bir asker özetleyebilir annesinin yüzünü
ölümle doğum arasına sıkıştırıp.

Akşamı güneşleyen su,
dili olan suskudur dağlar, göçlerin kedisidir söz
durmadan konuşan buza bir yanıttır
uzun kapılarda harlı atlar. çocuk arabaları ve sis.

Ayın kırağında akşamı güneşleyen düş
yeni bir aşk durduğumuz… durmadan.

Aydın Şimşek

 
Yorum yapın

Yazan: 10 Mayıs 2012 in Türk Şiiri, Şiir

 

Etiketler: