…ve tanrı sert bir hüküm verdi ”yettiniz artık”
ı
karanlığın kuzeyine doğru yürü
amel defterine birkaç sayfa daha eklesin tanrı
kara harflerle
kır ayazını
alın yazısının
dilucunda mekruh tembihler
hızırın yıktığı duvarın tam altındadır
ıı
haram ayları bilmeyen çocuklar
şehrin peykesine çöküp kaldığında
elindeki zakkumlar ve sütleğenler ağlar
çiçek hastalığından ölür anneler
hiçbir burcun yazgısına
inanmadan
minarenin budaklarına asılan sesin
kıblesi çatlatır kalbi üç yerden
niyetlen
ey derviş
nehirleri şehir kenarından taşı
kirlenmesin sular babı
ııı
ilmekler atılmış bir ipin
büyüsüne kapılıyor kuşlar yürekleri ağızlarında
iki rekatlık bir namazı kılacak kadar seferi herkes
gemileri delenlere soru sormaktan
dili kanayan peygamberin
değneğine konup göçüyor bir uçtan
bir uca
vı
sabah ezanlarında göğüslerde sıkıntılar
yavaş yavaş emer insanı
üstüne dolu yağan ağaçların
acısı reçinelerinden belli olur
Mehmet Okumuş