RSS

Etiket arşivi: İngeborg Bachmann

Rondo

Rondo- sevgi bazen yok olur

sönüşünde gözlerin,
ve sönmüş gözlerine
bakarız sevginin.

Dokunur kirpiklerimize duman,
kraterden yükselen soğuk;
sadece bir defa tuttu
nefesini, korkunç boşluk.

Ölü gözleri
gördük ve unutmadık asla.
Sevgidir en uzun süren
ve tanımaz bizi bir daha.

Ingeborg Bachmann
Çeviren: Ahmet Cemalolu-gozler

 
 

Etiketler: ,

Güneş’e

göz ardı edilemez aydan güzel, ayın soylu ışığından,
daha güzel yıldızlardan, ün salmış nişanlarından gecenin,
çok daha güzel yalımla bezeli çıkışından
bir kuyruklu yıldızın,
tüm yıldızlardan çok daha görkemli güzellikleri barındıran
güneştir,
senin, benim, onun yaşamını her gün elinde tuttuğundan.

güzel güneş, doğan, hiç unutmadan ulu yaratısını
tümleyen, en güzeli yazın günlerden bir gün
kıyılarda kaynayıp buharlaşınca, yelkenler güçsüz,
edilgin yansımalar kimliğinde kayıp giderken
göğsünden gözlerinin,
sen yorulup bitene, en son zamanla en son uzam da kısalıp
gidene değin..

sanat da bürünür peçesine güneş olmazsa
görünmezsin daha gözüme, deniz de, kum da görünmez,
kaçarlar kamçılanarak gölgelerce gözkapaklarımın altına..
güzel ışık, sıcak tutup koruyan bizi,
açılmasını gözlerimin; görmemi sağlayan seni bir daha!

güneşin altında yoktur daha güzeli, güneşin altında olmaktan…

sopayı suda görmekten, kuşu yukarılarda
uçar görmekten, düşünerek uçuşunu,
balığı aşağıda sürülerle görmekten güzeli yok,
renkli öyle, biçimli gelip de dünyaya bir ışık saçışıyla,
çevreyi görmek için, tarlanın değirmisini,
binbir köşesini ülkemin,
üstüne giydiğini görmek için.. giysini çan gibi,
çıngırak gibi, hem de mavi!

güzelim mavi, içinde tavusların gezinip eğildiği,
ötelerin mavisi, mutluluğa özgü yörelerin,
duyarlılığıma göre havaların mavisi,
ey mavi rastlantı çevren çizgisindeki!
kabına sığmaz gözlerim
açılır yeniden ardına dek, açılır, kapanır,
yanarak yaralar kendilerini..

güzel güneş, sensin en büyük tansımaya değer gördüğü
tozun bile,
ayın ardından değil öyleyse, yıldızların ardından değil,
ya da gece kuyruklu yıldızlarla övüngence parıldadığından ,
bende bir çılgın aradığından değil,
senin ardından, senin yolunda, pek yakında sonsuzca ,
hiçbir şey uğruna yapmadığım, yapmayacağım denli
yanıp yakılacağım
gözlerimi hiç dönüşsüzce yitirmiş olduğuma..

Ingeborg Bachmanngunesin_altinda

 
 

Etiketler:

Alacakaranlıkta

Yine ikimiz, koyuyoruz ellerimizi ateşe,
sen nice zamandır yıllanmış gecenin şarabı aşkına,
ben ise sabahın hiç sıkılmamış pınarı uğruna.
Körük, güvendiğimiz ustasını beklemekte.

Keder yaydığında sıcaklığını, geliyor cam ustası.
Gidişi ortalık ışımadan, gelişi çağırmadın sen, hem de
yaşlı, aklaşmış kaşlarımızın alacakaranlığı kadar.

Yine kurşun dökmekte göz yaşlarının kazanında,
sana bir kadeh için – kutlamaktır önemli olan yitirilmişi-
bana da isli cam kırıklarım için – ateşe saçılmakta.
Ve sana kadeh kaldırıyorum, gölgeleri çınlatarak.

Anlaşılır şimdi kimin çekindiği,
ve kimin sözünü unuttuğu. Sense
ne bilirsin, ne de istersin tanımayı,
kenardan içersin, serindir diye
ve ayık kalırsın, tıpkı eskisi gibi,
üstelik belli ki, kaşların hala çıkmakta!

Bana gelince, bilincindeyim yaşadığım
aşk ânının, cam kırıklarım saçılıp ateşe,
yine o eski kurşuna dönüşürken. Duran
benim merminin ardında, hayal gibi,
yalnızca tek gözü açık, hedefinden emin,
ve sıkıyorum onu, sabahın ortasına.

Ingeborg Bachmanngunes_siirleri

 
 

Etiketler:

Dar Zaman

Daha katı günler yolda, yakın.
Dönekliğe ayarlanmış zamanlar
görünür gitgide çevren çizgisinde,
çekip bağlarsın yakında ayakkabılarını,
köpekleri avlulara geri kovalarsın.
Balıkların içi
çoktan buza kesmiştir çünkü yelde.
Yoksulca yanar ışığı kandillerin.
Sisi tarar bakışların:
Dönekliğe ayarlanmış zamanlar
görünür gitgide çevren çizgisinde.

Ötede sevdiğin kuma batıyor,
çıkıyor kum dalgalanan saçlarına,
doluyor sesine, düşüyor ortasına dediğinin,
sevdiğine susmasını buyuruyor;
öylesine ölümlüyken yakalamış da kızı,
öyle bir istekliyken bastırmış ki, ayrılığa,
kum, işte her kucaklaşmanın ertesinden.

Bakınma hiç çevrene.
Çek ayakkabılarını, bağla haydi.
Köpekleri geri kovala.
Balıkları denize at.
Söndür kandilleri!

Daha katı günler yolda, yakın.

İngeborg Bachmann
Çev:Ahmet Cemaldar_zaman

 
 

Etiketler:

Yabancılaşma

Ağaçlar yitirmişler artık ağaçlıklarını gözümde.
Dallara rüzgarda yelken açtıran yapraklar da tükenmekte.
Yemişler tatlı, ama sevgi yoksulu.
Bir susuzluğu bile gideremiyorlar.
Ne olacak şimdi?
Gözlerimin önünde kaçmakta orman,
kulaklarımdaki kuşlar sessizliğe gömülmüş,
kalmamış bana döşeklik edebilecek bir çayır.
Bıkmışım artık zamandan,
ve zamanın açlığı içimde.
Ne olacak şimdi?

Ateşler yanacak gece bastırdığında dağlarda.
Yoksa davranıp yine koşmalı mı oralara?

Yollar yitirmişler artık yolluklarını gözümde.

İngeborg Bachmann

 
 

Etiketler: