Aşk su alan bir tekneymiş, inandım
Su alan teknenin içinde kaldım
Abdülkadir Budak
Etiket arşivi: Abdülkadir Budak
Tanım ve Konum
EN SON NERDE KARŞILAŞTIK SENİNLE?
Diyelim ki mühürlenmiş bir kapının önünde
Bıçağın ucunda belki, karanfilsiz sabahta
Yüzümüzü boydan boya geçiyorken bir nehir
Dağlar oynarken yerinden, çırağı paylarken usta
En son nerde karşılaştık seninle?
Yarım bir şiirde belki, tamamlanmamış acıda
Yeni kamçı siparişi veriliyorken örneğin
Yarası kabuk tutmayan atın adına
En son nerde karşılaştık seninle?
Sevinçli ikindi vakti, karanfilsiz sabahta
Uçurum imgesinden vazgeçmişti bir şair
Kendini uçuruma fırlattığı sırada
İpi kopmuş uçurtmanın, lunapark kapatılmış
Ve ilk çocuk grevi başlamış mıydı acaba?
Ağzımızın kıyısından kuş sürüsü havalandı Çarmıhına yakışan İsa’dan konuşunca
En son nerde karşılaştık seninle?
Yeni desenler isterken tül perde cam kenarında
Beyaz kadın arzularken zenci bir erkek
Bir köprü tutunurken kendi korkuluğuna
En son nerde karşılaştık seninle?
Kırık aşk öyküsünde, bir kitap kapağında
Ok terk etmiş yayını, dile düşmüşüz artık
Sana Leylâ diyorlar, Abdülkadir Budak bana
Abdulkadir Budak
Adın
Adını anıyorum yangın çıkıyor
Adını anmadığım zamanlarda üşürüm
Bütün gemilerden kovulan tayfayım ben
Çünkü güllerimi denize düşürürüm
Olmadık zamanlarda geliyor adın
Karıştırıyor beni çocukların arasına
Yeniden işe alınmamı sağlıyor
Ricalarda bulunarak kaptana
Saksılı bir pencereden giriyor
Gece yatısına geliyor adın
Sokuluyor yorganımın altına
Güzel şeyler oluyor anlatsam anlatamam
Diyelim su doluyor çöldeyken matarama
Adın göle inen geyik sürüsü
Saklıyor avcıların tüfeklerini
Bir kitap dolusu şiir oluyor
Çözüyor gecenin dilsizliğini
Adın ipek gömleğimin deseni
Abdülkadir Budak
Yedi Eyvah
Beklesen ne olacak tren bağımlı raylara
Diyor ve öneriyor aşksızın biri
Kamu davası açmayı biten bir aşka
Ey ateşken bir kartopu olanlar!
Kar olduğuna bakmayıp ateşe aşık olanlar!
7/
Dışarıda oturur gibi evde oturanlar vardır
Evi ev yapan diyorum paylaşmalardır
Bir buğday tanesini milyonlarca başağa
Çevirmek olsa gerektir ev yorgun bir yolculuktan
Hemen sonra gemiyi bir limana
Ey evlerini gemi sananlar!
Fırtınalar atlayıp bir limanda batanlar!
Abdülkadir Budak
DÜŞMANIMIN SAYISI ÜÇ
Tabutuma ilk çiviyi kim çakar
Doğrusu bunu merak etmiyorum da
İlk kim merak eder ayakkabı numaramı
Üstelik dünyayı yürümelerden
Kurtulduğum sırada
Ayakkabı numaram kalacak, biliyorum
Ayaklarım değil de
İlk kim anar adımı yas günlerinden
Çıktıktan hemen sonra ve de lanetle
Üçten fazla düşmanım olmadı benim
Uğraştım, indiremedim sayıyı bire
Düştüğüm kalacak, bunu da biliyorum
Yürüdüklerim değil de
Abdülkadir Budak