RSS

Etiket arşivi: Abdurrahim Karakoç

İncitme

Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.

Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin.

Burdayım de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.

İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit
Suyundan içtiğin vakit
Kaynak senden incinmesin.

Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin.

Abdurrahim Karakoçincitme-siiri

 
Yorum yapın

Yazan: 02 Eylül 2017 in Türk Şiiri, Şiir

 

Etiketler:

Dua

Senin ak alnından gök gözlerinden
Önce dallar sonra yapraklar öpsün.
Eğilsin yıldızlar tutsun elinden
Gecelerden sonra şafaklar öpsün.

Aşk diyorlar en mukaddes hayale
Ve sen de düşesin o sonsuz hale
Hazdan dudakların olsun bir lale
Güller, karanfiller, zambaklar öpsün.

Sende kemal bulmuş renk, şekil, biçim
Yaşamanın öz suyusun bir içim
Olanca suların sağlığı için
Seni her gün göller, ırmaklar öpsün.

Kumral saçlarında nisan yağmuru
Yazın ak yüzünden gölgenin moru
Ağzından en serin, hem de en duru
Kayalardan akan kaynaklar öpsün.

Çimenler okşasın ayaklarını
Çiçekler koklasın parmaklarını
Ben öpmeden önce yanaklarını
Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün.

Kıskançlık çakılı kazıktır serde
Bölünsün bu rüya en tatlı yerde
Seni canlı kullar öpmesinler de
Kefenler sarılsın, topraklar öpsün.

Abdurrahim Karakoç

 
Yorum yapın

Yazan: 20 Temmuz 2014 in Türk Şiiri, Şiir

 

Etiketler:

İsyanlı Sükut

Gitmişti makama arz-ı hal için,
“Bey” dedi, yutkundu, eğdi başını.
Bir azar yedi ki oldu o biçim…
“Şey” dedi, yutkundu,eğdi başını.

Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı,
Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı…
Bir baktı konağa alttan yukarı.
“Vay” dedi, yutkundu, eğdi başını.

Çekti ayakları kahveye vardı,
Açtı tabakasın, sigara sardı.
Daldı..neden sonra garsonu gördü,
“Çay” dedi, yutkundu, eğdi başını.

İçmedi masada unuttu çayı;
Kalktı ki garsona vere parayı,
Uzattı çakmağı ve sigarayı
“Say” dedi, yutkundu, eğdi başını.

Döndü gözlerinde bulgur bulgur yaş,
Sandım canevime döktüler ateş.
Sordum: ”memleketin neresi gardaş?”
“Köy” dedi, yutkundu, eğdi başını.

Yürüdü, kör-topal çıktı şehirden,
Ağzına küfürler doldu zehirden;
Salladı dilini..vazgeçti birden,
“Oy” dedi, yutkundu, eğdi başını.

Abdurrahim Karakoç

 
Yorum yapın

Yazan: 27 Mayıs 2014 in Türk Şiiri, Şiir

 

Etiketler:

Beşinci Cemre

Düştü can evime dördüncü cemre
Dünyayı üçüncü gözümle gördüm.
Dört yüz seksen beş gün çekti bir sene
On altıncı aya takvimsiz girdim.

Aynalara baktım korku gösterdi
Saatler her sabah kırkı gösterdi
Namlular nişanlar Türk’ü gösterdi
Hayatım boyunca hedefte durdum.

Gül sundum yediler, koklamadılar
Armağan can verdim saklamadılar
Gittim…gelir diye beklemediler
Kaybolan gölgemi yollara sordum.

Getirdim yanıma ay’ı bir karış
Ölçtüm ki dağların boyu bir karış
Şehiri bir adım, köyü bir karış
Damlada denizdir en küçük derdim.

Savurdum,eledim, seçtim zamanı
Yaprak yaprak, tel tel açtım zamanı 
Haftada üç asır geçtim zamanı
Nereye gittimse zamansız vardım.

Yırtıldı ruhlara çizdiğim resim
Yazık, kulaklara sığmadı sesim
Yaşadığım şimdi beşinci mevsim
Çağın çilesini sırtıma sardım.

Abdurrahim Karakoç

 
Yorum yapın

Yazan: 27 Mayıs 2014 in Türk Şiiri, Şiir

 

Etiketler:

Unutursun

“Unutmak kolay mı?” deme,
Unutursun Mihriban’ım.
Oğlun, kızın olsun hele,
Unutursun Mihriban’ım.

Zaman erir kelep kelep..
Meyve dalında kalmaz hep.
Unutturur bir çok sebep,
Unutursun Mihriban’ım.

Yıllar sineye yaslanır;
Hatıraların paslanır.
Bu deli gönlün uslanır…
Unutursun Mihriban’ım.

Süt emerdin gündüz-gece,
Unuttun ya, büyüyünce…
Ha işte tıpkı öylece
Unutursun Mihriban’ım.

Gün geçer, azalır sevgi;
Değişir her şeyin rengi.
Bugün değil, yarın belki,
Unutursun Mihriban’ım.

Düzen böyle bu gemide;
Eskiler yiter yenide.
Beni değil, sen seni de,
Unutursun Mihriban’ım.

Abdurrahim Karakoç

 
Yorum yapın

Yazan: 27 Mayıs 2014 in Türk Şiiri, Şiir

 

Etiketler: