RSS

Etiket arşivi: Gerard de Nerval

Büyükanne

Üç yıl olmuş nerdeyse öleli büyükannem
Ne iyi kadındı. Gömülürken
Akraba, eş, dost, tanıdık, tanımadık
Ağlamış sızlamıştı ta yürekten

Yalnız ben dolaşıp durmuştum evde
Üzgün olacak yerde şaşkın. Ayıplamıştı biri beni
Tabutunun başında sessiz
Kupkuru gözlerle böyle bakılır mıydı?

Şamatalı yas, çabuk geçip gitti
Üç yıl boyunca tatlı-acı olaylar,
Başka heyecanlar, sarsıntılar, yıkışlar
Silip götürdü herkesin gönlünden o günün acısını.

Yalnız benim gözümde canlanır o an ve ağlarım sık sık
Üç yol boyunca artarak ve günden güne.
Bir ağacın gövdesine yazılmış bir ad gibi
Ruhuma işleyerek ilerler boyuna hatırası.

Gerard de Nerval
Çeviren: Sezai Karakoçbuyukannenin-olumu

 
Yorum yapın

Yazan: 26 Aralık 2016 in Çeviri Şiirler, Şiir

 

Etiketler: ,

Leke

Kim ki güneşe sürekli bakıp durur
Siyah bir lekenin uçtuğunu görür
Gözlerinde, çevresinde ve havada

Bir zamanlar çok genç ve çok gözüpektir
Utkuya bir an sabit gözlerle baktım;

Aç bakışımda kara bir nokta kaldı.

O gün bugün, bir yas işareti gibi
Görürüm her yerde o siyah lekeyi,
Karışır gözümün daldığı herşeye!

Nedir bu? Mutlulukla arama giren!
-Yazık bize, yazık! Bir kartal var göz ri:«:

Atam benim! Sen misin içimdeki kıpırtı?
Gücün var mı yaşamaya, daha ölümü yenmeye?
Yoksa düşecek misin vurdukça kanatlarım

Gerard de Nerval

 
 

Etiketler:

N’olur Bırak Beni

Küçük kız, güzel kız, yalvarırım sana;
N’olur bırak beni, bakma boşuna,
Yüreğini tazelerim diyorsun,
Yaralıyım, üzgünüm, acılıyım,
Gençliğini tüketmiş solgun alnım
Mutluluğa gülemez görmüyor musun ?

Vadilerimizde parlayan çiçeklerin
O soğuk nefeslerinde kış, yarın,
Açılmış bir bağrı buza kesince
Ölü yaprağa kim verebilir geri
Rüzgarın alıp götürdüğü kokuları?
Baygın parlaklığı kim verebilir!

Bir zamanlar dolup taşıyordum aşkla
Tatlı kız, niçin rastlayamadım sana,
Bilsen nasıl coşup kendimden geçerdim
Dünyalara değerdi bu gülüşün
Onun için neler vermezdim bir düşün.
Güzelliğinle beslenirdi günlerim.

Oysa şimdi küçük kız, bakışların
Fırtınaya tutulmuş tayfaların
Rüzgar dinse bile, yarılmış, kırık
Tekneleri sulara gömülürken
Umutsuz, çaresiz gözlerine dökülen
Parlak bir yıldızın ışığından farksız.

Küçük kız, güzel kız, yalvarırım sana;
N’olur bırak beni, bakma boşuna
Yüreğini tazelerim diyorsun:
Gençlikten yoksun şu solgun alnımda
Hüzün seviyi de, mutluluğu da
Çoktan sürgün etmiş, görmüyor musun ?

Gerard de Nerval

 

Etiketler:

Fantazya

Bir hava bilirim dünyalara değişmem
Bütün Rossini, Mozart, Weber sizin olsun
Çok eski bir hava, ağı, hazin, muhteşem
Yalnız ben duyarım onda ne varsa füsun

Ne zaman o havayı dinleyecek olsam
Ruhum gençleşiverir beden iki asır
On üçüncü Louis devridir vakit akşam
Batan günle sararmış bir yamaç uzanır

Camları kızıla çalan renklerle yanar
Tuğlalardan bir şato, köşeleri taştan
Etrafı çepeçevre bağlar, bahçeler, parklar
Bir dere akıyor çiçekler arasından

Kömür gözlü bir kumral en üst pencerede
Eskidir geçmiş zaman esvapları eski
Görmüşlüğüm var bu kadını! Ama nerde
Hatırlıyorum, başka bir hayatta belki

Gerard De Nerval
Çeviri: Cahit Sıtkı Tarancı

 
 

Etiketler:

El Desdichado

Garibim, yaslıyım, yok derdime çare bulan,
Kalesi elden gitmiş Aquitaine’li beyim ben:
Bir tek yıldızım söndü, darmadağın sazımdan
Karasevda’nın kara güneşidir akseden.

O mezar gecesinden, ey tesellim bir zaman,
Pausilippe’i, İtalyan denizini ver geri,
Ve o çiçeği, dertli gönlüme merhem olan,
Çardakta asmalarla sarmaş dolaş gülleri.

Phoibos, Amor muyum?… Lusignan mı, Biron mu?
Kraliçenin öptüğü alnım hâlâ kırmızı;
Mestolmuşum mağarada yüzüyorken su kızı…

İki kere muzaffer, aşmışım Acheron’u:
Orphée gibi duyurmuş sazımın her kirişi
Kâh bir peri çığlığı, kâh bir kız iç çekişi.

Gerard De Nerval

 
 

Etiketler: